1. Türk edebiyatının önemli özelliklerinden üçünü yazınız.
- Zengin bir sözlü edebiyat geleneğine sahiptir.
- Türk edebiyatı, İslamiyet’in kabulünden sonra Arap ve Fars edebiyatından etkilenmiştir.
- Tanzimat Dönemi ile birlikte Batı edebiyatının etkileri artmıştır.
2. “Küçük bir köyde kış hazırlıkları yapılıyordu. Kadınlar evlerini süslüyor, çocuklar dışarıda kar topu oynuyordu. Herkes bir araya toplanmış, komşularla sıcak sohbetler ediliyordu. Bu durum, kışın getirdiği birlikteliği sembolize ediyordu.”
Bu parçanın konusu: Kış mevsiminin köy hayatındaki birliktelik ve dayanışmayı artırması.
3. “Her şey sessizdi. Ama içimde bir huzur vardı. Havanın soğukluğu, doğanın derin uykusunu hatırlatıyordu. Ancak, bir şey eksikti; sanki bir hayalin peşinden koşuyordum.”
Bu parçanın anlatıcısı: Birinci tekil şahıs (ben anlatıcı).
Bakış açısı: Kahraman bakış açısı.
Bu bakış açısının işlevi: Anlatıcı, kendi duygu ve düşüncelerini doğrudan ifade ettiği için parçaya kişisel bir derinlik katmıştır. Okuyucuyu karakterin iç dünyasına ve yaşadığı huzurla karışık eksiklik hissine daha yakın hissettirir.
4. Aşağıdaki eserlerin yazarlarını karşılarına yazınız.
- Aşıklar Yolu: Bahattin Karakoç
- İlkbahar: Necip Fazıl Kısakürek
5. “Hikâye anlatımında sade bir dil kullanan, halkın duygularını, düşüncelerini yansıtan, eserlerinde Anadolu insanının yaşamını ön plana çıkaran yazar kimdir?”
Bu parçada sözü edilen yazar: Mahmut Makal.
6. “Gözlerimde bir umut ışığı parlıyordu. Yavaşça yürüdüm, daha dikkatli olmaya çalıştım. Kalbimdeki heyecanı bastırmaya çalıştım.”
Bu parçadaki altı çizili fiilimsilerin türlerini karşılarına yazınız:
- parlıyordu: Fiil (yüklem)
- olmaya: İsim-fiil (mastar)
